Tahliye taahhütnamesinde tahliye tarihi açık olarak yazılı olmalıdır. "Kira süresi sonunda kiracı mecuru boşaltarak kiraya verene kayıtsız şartsız teslim edecektir." şeklindeki taahhütname geçerli değildir.
Sipariş fişi ile teslim alınan halıların bizzat kişiye teslimi gerekirken, halıların apartmanda boş bir daire önüne konduğu olayda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun işlendiği kabul edilmelidir.
Bahşiş, işveren tarafından verilen bir ücret olmasa dahi işverence toplanıp çalışanlara dağıtılıyorsa bahşişin de prime esas kazanca dahil edilmesi gerekir.
Avukatın kusur ve ihmaline dayalı olmaksızın yapılan haksız azil sonucunda avukatın vekâlet ücretinin tamamı, dava lehe sonuçlanıp kesinleşmiş gibi muaccel hâle gelir. Bu vekâlet ücreti "akdi" ve "yasal vekâlet" ücretinin toplamından oluşmaktadır.
Temyiz süresini avukat kusurlu bir şekilde kaçırmış olsa dahi, sanık durumu sonradan öğrenmişse, yaptığı temyiz başvurusu süresinde yapılmış kabul edilir.
İhtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi istemiyle açılan tahliye davalarında mutlaka dava açma süresi içinde arabuluculuğa gidilmesi zorunluluğu bulunmayıp dava açma süresinden önce de arabuluculuğa gidilebilir.
Yıllık izin zamanını belirlemek işverenin inisiyatifindedir. İşçinin kendiliğinden yıllık izne ayrılması söz konusu değildir. İşçinin yıllık iznini kullandığını belirterek işyerine gelmemesi, işverence izinli sayılmadığı sürece devamsızlık halini oluşturur.
Babanın çocuğunun eğitimi ile ilgilenmesi ve eğitim giderlerini karşılaması, ahlaki bir görevin ifası niteliğindedir. Bu nedenle çocuğun eğitimi için yapılmış olan ödemelerin, nafakaya mahsuben ödenmiş olduğu kabul edilemez.
Ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı ziynetlerin kendisinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlamakla yükümlüdür.
Tapuda düşük gösterilen satış bedeli, önalım davası açılmadan önce vergi dairesine gidilip düzeltilir ise önalım bedeli, düzeltilen bu bedel olacaktır.
Miras bırakanının uzun yıllar boyunca kendisine ve eşine sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu yanında ileride de kendisine bakacağı düşüncesi ve güveniyle hareket ederek gelinine taşınmaz devretmesi muvazaa olarak nitelendirilemez.
İhtiyaç sebebiyle tahliyede mülk sahibinin evi 3 sene boyunca başkasına kiralaması halinde kiracının tazminat hakkının doğabilmesi için taşınmazın bir yargı kararı ve icra marifetiyle tahliye etmiş olması gerekir.
Davacının yıllık fazla çalışma süresinin 270 saati aşması, bu fazla çalışmanın karşılığı olan fazla çalışma ücreti, işçiye tamamen ödendiği sürece işçiye sırf bu sebeple haklı fesih hakkı vermez.
Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen kira bedelinin fesihten sonraki döneme isabet eden kısmı, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanarak iade edilmelidir.
Reşit olan kişi, ailesi ile birlikte yaşamaya zorlanamaz. Bu sebeple ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kabul edilerek kiracının tahliyesi istenebilir.
İcra takibi başlatıldığı gün yapılan ödeme, takipten önce yapılan ödeme olarak kabul edilmeyecek olup takibin haklı olması nedeniyle borçlu, toplam borç üzerinden icra vekalet ücreti ve takip masraflarından sorumlu olur.
İşçinin iş akdini haklı olarak feshetmesinden önce başka bir işe başvurması haklı fesih imkanını ortadan kaldıramayacağı gibi kötü niyet olarak da değerlendirilemez.
Tahliye taahhüdü takibine yapılan aile konutu itirazında; en geç takip tarihine kadar sözleşmede imzası olmayan diğer eş, malike mecurun aile konutu olduğu hususunda bildirimde bulunmamış ise aile konutu itirazı dinlenilmez.
İşçiden alınan "Ben işten kendi isteğimle ayrılıyorum. Bugüne kadar hak etmiş olduğum ücretlerimi, kıdem ve ihbar tazminatlarımı, yıllık izin ücretlerimi ve bütün kanuni haklarımı aldım." şeklindeki ibraname geçersizdir.
Kira bedeli tespit edilirken hakim hakkaniyet indirimi yapmalıdır. Hakkaniyet indirimi davacının talep ettiği rakam üzerinden değil bilirkişi raporundaki miktar üzerinden yapılmalıdır.
Cihaz garanti süresi dolduktan sonra ağır ayıptan dolayı kullanılamaz hale gelmiş ve zamanaşımı süresi geçmiş olsa dahi tüketici haklarını kullanabilir.
Nafakanın kaldırılması, azaltılması veya artırılması istekleri, dava tarihine göre karara bağlanır. Diğer bir ifade ile nafakaya hak kazanma koşullarının kaybolduğu gerekçesiyle icra dosyası kapsamında yapılan talep tarihi dikkate alınmaz.